Report: State of in-app subscriptions in the US 2023 Get a report

Veri Odaklı Büyüme Stratejileri: Biryudumkitap

Murat Menzilci

Eylül 1, 2023

7 min read

Content

podcast episode 4 jpeg

Listen to the episode

Mobil uygulama sektöründen en önemli konuklarla gerçekleştirdiğimiz podcastin yeni bölümüyle karşınızdayız. Bu podcast serisinde mobil uygulamadan para kazanma, abonelikler, reklamlar ve sektörden güncel gelişmeleri uzman konuklarımızla konuşuyoruz.

Dördüncü bölümde konuğumuz Biryudumkitap/Fabula ekibinden ⁠⁠Ramazan Arslan⁠⁠ oldu. Sohbetimizde biryudumkitap projesinde 3 yıldır yaşadıklarını ve gelirlerini nasıl arttırdıklarının ayrıntılarını konuştuk. Aynı zamanda ekipte CTO olarak görev yapan Ramazan Arslan, uygulamalarında veriye verdikleri önemi ve kullanıcı deneyimini nasıl iyileştirdiklerini ayrıntılarıyla anlattı. Bu yayında özellikle birçok taktik ve tecrübeyi dinleyeceksiniz. Hepinize iyi dinlemeler.

Bu bölümü beğendiyseniz abone olun ve daha fazla kişiye ulaşmamız için arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayın.Yeni bölümlerden haberdar olmak için Telegram Topluluğumuza ⁠⁠⁠katılın

Altta bu bölümden en ilginç kısımları bulabilirsiniz.

Biryudum kitap ilk yayınlandığında yaşadığın ilginç bir anı var mı?

2020 yılında ilk lansmanı yaptığımızda ilk günde 15 bin kişi uygulamamızı indirmişti. Sıfır pazarlama bütçesi ile ilk günden bu kadar indirme almak harika bir şeydi. Mağazada kategorimizde birinci sıraya yükselmiştik. 

Şöyle bir şey hatırlıyorum, ilk lansmanı yaptığımız günün sabahı bir geliştirme yapıp canlıya almıştık. Canlıya aldığımız anda tam anlamıyla uygulamanın bütün sistemi durmuştu. O bir saat içinde çok strese girmiştim. Hatta o haberi aldığım anda metrobüsteydim. Bir anda panik yapıp indim ve oturacak yer bulamadığım için simitçiden rica edip oturmuştum. Aslında çok da büyük bir geliştirme değildi ve bir önceki versiyona geçince tüm sorun çözülmüştü. Ama karnıma ağrılar girdiğini hala hatırlıyorum. 

Subscribe to Adapty newsletter

Get fresh paywall ideas, subscription insights, and mobile app news every month!

Content üzerine bir uygulama olmanın ne gibi zorlukları var?

Düzenli olarak içerik üretmenin kendine göre belli zorlukları var. Kullanıcıların da retention oranını yüksek tutabilmek için içeriğinizin kaliteli olması gerekiyor. Ama içerik üzerine bir uygulama olmanın şöyle bir avantajı var, mesela kullanıcılara en çok hangi ürünlerde aboneliğiniz var diye sorsak, eminim ki en yüksek kullanım film ve dizi izleme platformları olacaktır. Biz de içeriğin maliyetini abonelik fiyatlarımıza eklemek zorunda kalıyoruz. Tabii kullanıcılar da içerik odaklı uygulamaya geldikleri için biz de daha uygulamanın içine girmeden en çok ilgi çeken içerikleri kullanıcıya gösteriyoruz.

Ülkelere göre farklı Onboarding tasarımları uyguluyoruz

Örneğin Meksika’da o ülkede o an popüler olan kitapları onboardingte gösterirken Türkiye için ülkemizde popüler olan kitapları göstermeyi tercih ediyoruz. Kullanıcılara reklamdan uygulamayı kullanmaya başlayana kadar olan süreç içerisinde içeriğimizin kalitesini anlatmaya çalışıyoruz. Hatta onboarding sürecinde nasıl içerik görmek istediklerini de soruyoruz. 

Onboarding için 4 ayrı test gerçekleştirdik aynı anda. Bu testler sonucunda gelirlerimizin %35 oranında arttığını gördük. Burada aslında şunu test etmiştik. İlk önce bir tur ekranı gibi 3 tane ekran gösterip sonra giriş ve kayıt olma seçeneklerini sunmuştuk. Sonra da giriş ekranının kullanıcıyı belli oranda churn ettiğini gördük. Son olarak da giriş veya kayıt olmadan onboarding tasarımıyla devam ediyoruz. Neredeyse tüm satın almaların %90’ı onboarding sonrası paywallda gerçekleşiyor.

Onboarding’te rating ekranı göstererek ratingleri %20 arttırdık

Onboarding ekranlarında kullanıcıdan uygulamamızı puanlamalarını istemeyi test ettik. Yaptığımız testlerde puanlama oranının %20 arttığını gördük. Aslında ilk başta kullanıcı daha uygulamayı görmeden neden oy versin gibi bir düşünceye sahiptim. Ama bizim testlerimizde kullanıcılar uygulamayı daha görmeden 4.6 civarında bir oylama yaptılar. Sonradan farklı uygulamaları da inceleyince bu yöntemin yaygınlaştığını fark ettim. 

Abonelik altyapımızda Adapty’yi tercih ettik

Abonelikler için ödeme altyapısı olarak kendi ürünümüzü geliştirmeye başlamıştık. Tüm araçları karşılaştırdığımda, Adapty’nin A/B testing özelliği direkt dikkatimi çekti. Sonra da hızlı bir biçimde entegre ettik. Şu anda hala kullanmaya devam ediyoruz. Adapty şu anda uygulamamızın büyümesine yardımcı olan araçların başında geliyor. Ülke bazında fiyat testleri yapabilmemiz ve bunları analitik olarak ölçme imkanı bulmamız tam da aradığımız şeydi. Bu konuda şöyle düşünüyorum, sürekli kendini güncelleyen Apple ve Google’ın sistemleriyle bağlantılı olan ve yaşam döngüsünün sürekli değişmesi gibi durumlardan dolayı bunu hazır olarak sunan bir ürün varsa ve de bu sonuçları da analitik olarak sunan bir ürün varsa, ben bunu tercih ediyorum.

Ülkelere göre farklı fiyat testleri yapıyoruz

Satın alma niyeti olan kullanıcı paketin aylık ya da yıllık olduğuna çok bakmadan satın alma yapabiliyor. Genellikle yıllık satış yapıyoruz. Ülkelerin alım gücüne göre fiyatları optimize ediyoruz. Uygulamanın her alanında A/B testi yaparak veriye dayalı kararlar veriyoruz.

İlk baktığımız metriklerin başında kullanıcı edinme maliyeti geliyor. Daha sonra retention oranları bizim için çok önemli. Bu noktayı analiz etmemek maddi açıdan zarara yola açabileceği için bizim için en önemli metriklerin başında. Uygulamanın teknik tarafında da olduğum için uygulamanın crash oranlarını da çok inceliyoruz. Özetlemek gerekirse reklam maliyetlerini, ve elde ettiğimiz kullanıcının hatasız bir uygulama deneyimi yaşayarak ödeme yapan kullanıcıya dönüşme sürecindeki tüm metrikleri analiz ediyoruz.