Report: State of in-app subscriptions in the US 2023 Get a report

Sürdürülebilir bir iş modeli olarak mobil abonelikler – İbrahim Özdemir

Murat Menzilci

Eylül 29, 2023

8 min read

Content

podcast episode 6 jpeg

Listen to the episode

Mobil uygulama sektöründen en önemli konuklarla gerçekleştirdiğimiz podcastin yeni bölümüyle karşınızdayız. Bu podcast serisinde mobil uygulamadan para kazanma, abonelikler, reklamlar ve sektörden güncel gelişmeleri uzman konuklarımızla konuşuyoruz.

Altıncı bölümde konuğumuz Ratel’den İbrahim Özdemir⁠⁠⁠ ile 10 yılı aşkın kurumsal deneyimlerinin ardından kendi ürünlerini oluşturma süreçleri hakkında konuştuk. Onboarding ve paywallda yaptıkları testler ve mobil yayıncılık hikayeleri üzerine çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Şimdiden hepinize iyi dinlemeler.

Bu bölümü beğendiyseniz abone olun ve daha fazla kişiye ulaşmamız için arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayın.Yeni bölümlerden haberdar olmak için Telegram Topluluğumuza ⁠⁠⁠katılın

Altta bu bölümden en ilginç kısımları bulabilirsiniz.

12 senedir yazılım sektöründe çalışan bir girişimciyim. İlk başta kurumsal yazılım projelerinde çalıştıktan sonra 3 yıldır kendi mobil ürünlerimizi üretmeye başladık. Türkiye’deki büyük kurumsal firmaların mobil projelerini üstlendik. Fakat bu süreç uzun vadeli sürdürülebilir olmadığı için kendi ürünlerimize odaklanmaya karar verdik. 2011 yılından beri Android yazıyorum. Bazen o zamanlardan beri mobil uygulama sektörüne girsek çok farklı olabilirdi diye düşünüyorum.

Kendi ürünümüzle ilk çıkışımız bir Instagram uygulamasıyla olmuştu. Tabii kurumsal süreçlerden kendi ürünümüzü yapma aşamasına geçiş sürecimiz biraz sancılı oldu açıkçası. Çünkü müşterilere verilen bazı sözler ve bakım süreçleri vardı, bunları bir anda kesemiyorsunuz. Belli bir tecrübeden sonra bırakma kararı vermek zor oldu gerçekten.

Yeni projelerde nasıl bir stratejiniz var?

Biz projelerimizi tam anlamıyla bir ürün olarak kurgulayıp, sosyal medya hesapları, internet adresleri, kullanıcı desteği ile bir bütün olarak çalışmayı doğru buluyoruz. Bence uygulama marketleri geliştiricileri biraz da bu yöne doğru itmeye başladı. Belki biraz tepki çekebilirim ama üniversite projesi düzeyinde projelerin, 6 ayda 6 ürün gibi konuların doğru olmadığını düşünüyorum. Bu tarz küçük appleri kullanıcılar ya ücretsiz kullanmak istiyor, ya da farklı alternatifler ile çözebiliyorlar bu sorunlarını. Bana göre en azından birkaç ay üzerinde iyi çalışılmış, ücretsiz bir şekilde kolayca çözülemeyen ve mudallilerinin kolay çıkmayacağı ürünler geliştirmek çok daha değerli.

Subscribe to Adapty newsletter

Get fresh paywall ideas, subscription insights, and mobile app news every month!

Hedeflediğin bir kategori var mı? Yoksa üründen yola çıkarak mı kategori belirliyorsun?

Ben genellikle ürün öncelikli çalışıyorum. Öncelikle bir sorun bulmalı ve bunu çözmeye çalışmalısınız. Ve mümkünse niş bir alanda olmalı ki rekabet avantajınız olabilsin. Şu anda da video altyazı uygulaması olan SubCap üzerinde çalışıyoruz. Uygulamamız yayına gireli 2 yıl oldu. Uzun vadeli üründen kastım da tam olarak buydu. Organik olarak ilerleyebilmek için biraz süre vermeniz gerekiyor. Ve son 1 yıldır da güzel bir şekilde ilerliyoruz. 

Adapty ile nasıl tanıştınız? Ne zaman kullanmaya karar verdiniz?

Biz 2 yıl önce farklı bir servis kullanıyorduk. Uygulama içerisinde satacağımız ürünleri belirlemekte zorlanıyorduk. Kendim remote config ile basit düzeyde bir A/B testi mantığı kurmuştum. Fakat işimize yarayacak ve A/B testi özellikleri güçlü bir tool arayışı içindeydik. Daha sonra Adapty ile karşılaşınca bütün bizim uğraştığımız teknik konuların hazır bir şekilde çözüldüğünü gördük. Ve önceki kullandığımız serviste belli kesintiler olmuştu. 2 yıldır da Adapty kullanıyoruz. Ben bu konuda şöyle düşünüyorum. Kendi imkanlarımızla bu sistemi kurmak için gereken maddi ve personel ihtiyacını Adapty gibi bir servis kullanarak hem zamandan hem de maliyetten kar etmiş oluyoruz. Ayrıca Adapty’nin ekipte Türkiye’den çalışanlar bulundurması da iletişim kolaylığı açısından bizim için önemli özelliklerden birisi. 

Paywall’da A/B testi yapıyor musunuz?

Biz test yapmanın olumlu etkisini çok gördük. Fakat burada test yapmadan önce anlamlı bir veriyi test etmek çok önemli. Adapty tarafında A/B testi yaparken anlamlı bir veri birikmesine zaman tanıyorum. Örneğin altı aylık ve yıllık paketleri test ederken ilk başlarda yıllık pakette dönüşümün daha fazla olduğunu görmüştüm. Ama belli bir süre geçtikten sonra dönüşüm oranlarında çok da fark olmadığını gördüm. Burada 6 aylıkta yenileme süresi daha önce olduğu için tercihimizi bu yönde kullanmıştık. 

Reklam stratejinizi nasıl belirliyorsunuz? Hangi kanalları kullanıyorsunuz?

Uygulamaların doğası gereği ya uygulamanın belli noktaya gelmesini beklemeniz gerekiyor ya da reklam yoluyla bu zamanı satın almanız gerekiyor. Reklam kampanya süreçlerimize ilk önce Apple Search Ads ile başladık. Bulduğumuz bütün kaynakları inceleyerek bir kampanya oluşturmayı öğrendik. Aslında çok kolay bir mantığı olduğu için seçtik. Sonuçta bir kelimeye bir teklif veriyorsun ve gösterim için yarışıyorsun. Belli bir süre sonra Search Ads ile daha fazla karlılık elde edemediğimizi gördük. Ayrıca mağazada sizi aramayan ama sizin ürününüze ihtiyacı olan kullanıcıları kazanmak için de search kampanyaları vermeniz gerekiyor. Bunun için de Google Ads kampanyalarına başladık. Şu an bu iki platform üzerinden kampanyalarımız yürütüyoruz. 

Influencer marketing konusunda da birkaç denememiz oldu ama orada işi yönetmek pek de kolay olmuyor. Birçok influencer bulmanız ve bu kampanyaları ölçümlemeniz gerekiyor. Pek sürdürülebilir olduğunu da düşünmüyorum. Sürekli yeni influencer bulmanız gerekiyor. Ürün biraz büyüdükçe şu an kullanıcılarımız kendisi sosyal hesaplarında bizi arkadaşlarına öneriyor. Tabii ki bu da bizi çok mutlu eden bir durum. 

Uygulamada önemli gördüğün metrikler nelerdir?

Benim için en önemli metrik trial başlatma oranı. Paywall gören kullanıcıların yüzde kaçı trial başlatmış bunu sürekli takip ediyoruz. Bunun dışında da mağaza kısmında dönüşüm oranları benim için çok önemli. Bu metrikler ürün geliştirme aşamasında da çok işinize yarıyor. Çünkü bu metrikler biraz da şunu gösteriyor, yaptığınız iş para vermeye değer mi kullanıcının gözünde? Bunu net anlayabiliyorsunuz. Ayrıca trialdan paide dönüşüm konusunda da uygulama içerisindeki sunduğunuz deneyim ve kullanıcının sorununu çözüp çözmediğinize bağlı olarak değişiyor.