Report: State of in-app subscriptions in the US 2023 Get a report

Mobil uygulama ve abonelik dünyasına dair sohbet

Murat Menzilci

Updated: Aralık 4, 2023

9 min read

Content

Tr podcast episode10

Listen to the episode

Mobil uygulama sektöründen en önemli konuklarla gerçekleştirdiğimiz podcastin yeni bölümüyle karşınızdayız. Bu podcast serisinde mobil uygulamadan para kazanma, abonelikler, reklamlar ve sektörden güncel gelişmeleri uzman konuklarımızla konuşuyoruz.

Onuncu bölümde konuklarımız Özge Zaugg⁠, Berkay Tuğrul ve Taylan Aydoğan ile HubX ekibi olarak geliştirdikleri uygulamaların ürün yönetiminden, son kullanıcıya ulaşma süreçlerine kadar birçok konu hakkında konuştuk. Şimdiden hepinize iyi dinlemeler.

Bu bölümü beğendiyseniz abone olun ve daha fazla kişiye ulaşmamız için arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayın.Yeni bölümlerden haberdar olmak için Telegram Topluluğumuza ⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠katılın

Altta bu bölümden en ilginç kısımları bulabilirsiniz.

Ne tür uygulamalar geliştiriyorsunuz?

Özge: Şu anda sayısı değişmekle birlikte 10’a yakın aktif uygulamamız var mağazada. Bu uygulamaların ortak noktası bir şekilde AI’a dokunmaları diyebilirim. Genel olarak productivity ve photo & video kategorilerinde uygulamalarımız var. Tabii ki diğer kategorilerde yayınladığımız uygulamalar da var mağazada. AI’a dokunuyoruz derken, bildiğiniz gibi son dönemde AI çok popüler bir durumda. Biz de AI ekiplerimiz ile bazı open source ve kendi geliştirdiğimiz algoritmalarla ilerliyoruz diyebilirim.

Berkay: Aslında yapay zeka mobil uygulamalarda hep vardı. Fakat kullanıcılar somut bir şekilde yapay zekayı kullanarak çıktı aldıkları için daha fazla popülerleşiyor. Şu anda mesela insanları 90’lı yıllara götüren AI Yearbook trendi var son günlerde. Biz de uygulamamıza bu özelliği entegre ettik. Biz şirket olarak bu gelişmelerden çok memnunuz. Kendimizi sürekli yeni tutmayı ve yaratıcılığımızı geliştirdiğini düşünüyoruz. 

Taylan: Uygulamaların üretim aşamasında yapay zekaya dokunduğumuz gibi büyüme aşamalarında da yapay zekadan fazlasıyla yararlanıyoruz. Özellikle abonelik tabanlı dünyada çok fazla tahminleme yapmak gerekiyor. Kullanıcılara sunacağımız özellikleri planlarken olduğu gibi büyümeyi nasıl yakalarız sorusunu sorarken de oldukça yapay zekadan yararlanıyoruz. 

Subscribe to Adapty newsletter

Get fresh paywall ideas, subscription insights, and mobile app news every month!

App Store ve Play Store’a aynı anda uygulama geliştirmenin nasıl zorlukları var?

Berkay: İki platformda da uygulama geliştiriyoruz. Geliştirme aşamasında tabii ki de bambaşka iki ekosistemde ürün geliştirmenin kendine göre sıkıntıları var. İki mağazanın da kendine özel native galerileri, pop upları ve izin sistemleri olabiliyor. Ya da tasarımsal farklılıklar karşımıza çıkabiliyor. Özellikle Android tarafında çok fazla cihaz çeşitliliği olduğu için çok farklılık gösterebiliyor. Geliştirme konusunda da teknik olarak farklı çözümler kullanabiliyoruz. Native iOS ve Android ürünlerimiz olduğu gibi cross platform kullandığımız durumlar da olabiliyor. 

Özge: Şu anda mağazada sadece Android’e çıktığımız bir ürünümüz yok. Daha önce sadece iOS olarak ilerlediğimiz ürünler vardı. Özel bir sebebi olmadığı sürece şu anda iki mağazaya da ürün geliştiriyoruz. İki tarafın da kendi açısından avantaj ve dezavantajları var. Örneğin iOS tarafında kullanıcının satın alma yapma ihtimali ve bu satın alımdan kar etme ihtimaliniz daha yüksek. Android tarafında ise kullanıcı sayısının fazla olması gibi avantajları var. Doğası gereği ARPU Android tarafında daha düşük oluyor. Biz iki mağazanın da deneyimlerinden beslenerek ürün geliştiriyoruz.  

Berkay: Özge’nin de belirttiği gibi Android tarafında kullanıcı sayısı çok fazla olduğu için bizim açımızdan, özellikle uygulamayı ilk yayınladığımızda kullanıcı feedbackleri çok önemli oluyor. Biz çok fazla gelir geldiği için sadece iOS kısmını hedeflemiş olsak kendimizi iyileştirme ve kullanıcı deneyimini arttırma konusunda kendimizi kısıtlamış olma ihtimalimiz doğabilirdi. 

Mobil uygulama mağazalarının yeni özelliklerini kullanıyor musunuz?

Murat: Bu arada Android tarafı da Apple deneyimine çok benzemeye başladı. Cihazlar daha iyileşmeye başladı. Kullanıcılar da artık abonelik açısından da daha fazla ödeme yapmaya başladılar. Mağazaların getirdiği yenilikleri nasıl takip ediyorsunuz?

Berkay: Bana göre Android ve iOS arasındaki makas gerçekten kapanıyor. Yeni yayınlanan istatistiklerde de bu net bir şekilde görünüyor. Android kullancıları daha kaliteli cihazlara geçmeye başladı ve bu kullanıcılar satın almaya daha yatkın olmaya başladılar. Apple kullanıcısı para harcar, düşüncesi biraz eskide kaldı diyebiliriz aslında. Biz de her iki mağazada da yükselmek istediğimiz için tüm yenilikleri takip etmeye çalışıyoruz. Özellikle Apple bu özellikleri kullanan uygulamalara ayrıcalıklar tanıyabiliyor zaman zaman. Bu özellikler sayesinde featured olmak veya editörün seçimi gibi bölümlerde öne çıkma şansınız artabiliyor. Sadece bu açıdan da değil, kullanıcıya kendinizi daha iyi anlatma açısından da bu özelliklerin çok işe yaradığını düşünüyorum.

Retention oranlarını yükseltme yolları nelerdir?

Özge: Retention oranlarını yükseltmek için en önemli kriterlerden birisi uygulamayı her anlamda güncel tutmak. Özellikle içerik üzerine bir uygulama ise trendlere uygun ve her zaman güncel içerikler sunmak çok önemli. Kullanıcıyı tekrar uygulamaya getirebilmek için her anlamda kullanıcının uygulamayı çok sevmesi gerekiyor. Bunun için de özellikle içerik ve yeni feature geliştirerek kullanıcıyı sürekli içeride tutmak gerek. Bir diğer kriter ise uygulamanın bariz hatalardan arınmış ve çok iyi kullanıcı deneyimi vermesini sağlamak diyebilirim. Biz de özellikle kullanıcı deneyimi konusuna çok önem veriyoruz. Kullanıcıları uygun bir şekilde segmente edebilmek ve bu kullanıcılara özel fırsatlar, indirimler, ödüller sunabilmek de yine önemli maddeler arasında.

Sizin için başarılı bir mobil uygulamada en önemli metrikler nelerdir?

Taylan: Uygulamanın başarısını ölçerken tek bir metriğe indirmemek gerekiyor bana göre. Başarılı bir uygulama için birçok faktör var. Biz burada iki farklı kategoride ölçmeye çalışıyoruz. Product ne kadar iyi ve bunu ne kadara satabiliyorsunuz? Biri product biri de marketing yani. Pazarlama kısmında ne kadar harcama yapıp ne kadar kullanıcı aldınız ilk adımda bunu analiz etmeniz gerekiyor. Daha sonra reklam platformunda reklam gösterdiğiniz varsayalım. Burada da kaç kullanıcı reklamınızı görüp tıkladı, bunu anlayacağınız CTR değerini iyi analiz etmeniz gerekiyor. Mağazaya geldikten sonra ne kadar kullanıcı yükledi. 

Kullanıcı uygulamayı indirdikten sonra ise artık direkt sizinle iletişim halinde. Bu noktadan sonra da kullanıcıyı ne kadar satın almaya yönlendirebiliyoruz bunu analiz etmeliyiz. Eğer sattığınız ürün trial sunuyorsa ne kadar trial başlatma oranı var. Ya da ürünlerinizin yenileme periyotları ne durumda gibi birçok metrik bizim için önemli. 

Bundan sonraki aşamalar ise tamamen ürün kalitesiyle alakalı. Ürünün kalitesi ve kullanıcıya verdiği değer ile orantılı olarak satın almaya yönlendirmek için bazı adımlar var. Örneğin onboarding sürecinde kullanıcıya sunduğunuz deneyim ne kadar iyiyse kullanıcıyı satın almaya o kadar yönlendirme imkanınız olacaktır. Ya da vaadettiğiniz özellikler yeteri kadar iyi değilse trial convert oranlarınız düşük olacaktır. Ya da haftalık ürünlerinizin yenilenme oranları düşecektir.